Marmara’nın son oksijen deposu kayıt altına alınarak koruma altına alınıyor
Yiğit Can HELVACI-Hami YEŞİLYURT/İSTANBUL, – ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesi, Marmara Denizi’nin akciğeri olan son deniz çayırlarının haritalanması, temizlenmesi ve korunması amacıyla hayata geçirildi. Deniz çayırlarının, özellikle evsel ve endüstriyel atıklar başta olmak üzere yoğun kıyı kullanımı, yer tarama yöntemleriyle avcılık, gemi ve teknelerle atılan çapalar, su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetleri, turizm ve günübirlik turistik faaliyetler sonucu tahribat nedeniyle ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunun altını çizen TÜDAV, Başkan Prof. Dr. Bayram Öztürk, projeyle Paşalimanı Adası’ndaki deniz çayırı alanının uçlarının belirlenerek haritalandırılacağını belirtti.
İş Bankası ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) iş birliğiyle hayata geçirilen “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesi, Marmara’nın sağlığı açısından kritik önem taşıyan son Posidonia oceanica deniz çayırlarının haritalanması, temizlenmesi ve korunmasını amaçlıyor. Deniz. ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesiyle ilgili olarak İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Gamze Yalçın ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
POLİS, JANDARMA VE BOTLAR YETERLİ DEĞİL; SOSYAL BİLİNÇLENMEYE İHTİYAÇ VAR
TÜDAV Başkanı Prof., deniz çayırlarının yok olmaması için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bayram Öztürk, “Denizlerimizdeki oksijen miktarının azalmaması gerekiyor, bunun için deniz çayırlarını korumamız gerekiyor. Deniz çayırları günde 16 litre oksijen üretiyor. Deniz çayırları Türkiye’de koruma altında ama Kirliliğin azaltılması ve bu alanlara balık ağlarının atılmaması gerekiyor. Öte yandan turizm amaçlı otellerin deniz çayırlarına yerleştirilmemesi gerekiyor.” Çayırların tahribatını önlemek için önlem alınması gerekiyor. Yat ve gemilerin deniz çayırlarına demir atmamaları gerekmektedir. Vatandaşların deniz çayırlarının korunduğunu bilmesi gerekiyor. Deniz çayırları karbonu tutabildiği için iklim değişikliğine karşı bizi koruyan öncü askerleriz. İlgili bakanlıklarla işbirliği yapıyoruz. Deniz çayırı sorununda ilerlemek için farkındalık yaratmamız gerekiyor “Gereklidir. Bakanlıkların bu bölgelere polis, jandarma ve savunma botları yerleştirmesi yeterli olmaz. Vatandaşın bunu bilmesi gerekiyor” dedi.
DENİZ ÇAYIRLARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI MÜCADELE
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, deniz çayırlarının ekosisteme ekonomik faydası konusunda yapılan çalışmalara göre, bu türün katkısının tarım alanlarının sağladığı faydadan daha fazla olduğuna dikkat çekti. Prof. Posidonia oceanica ayrıca deniz bölgesinde yoğun çayırlar oluşturarak birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. “Otla beslenen canlılar için besin kaynağıdır. Tüm bunların yanı sıra barınma, korunma, yumurtlama ve üreme açısından da pek çok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Karbon tutma özelliği sayesinde iklim değişikliğiyle mücadele ediyor” dedi.
HARİTALAMA VE TEMİZLİĞİN YANINDA, FARKINDALIK EĞİTİMİ DE VERİLECEK
‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesiyle Erdek Paşalimanı Adası’nda deniz çayırlarının bulunduğu alanın sınırlarının belirlenerek haritalandırılacağını belirten Prof. Dr. Öztürk ayrıca, çayırların bulunduğu alanlardan dalış yoluyla başta istilacı deniz salyangozu (Rapana venosa) olmak üzere yabancı türlerin toplanacağını ve ekosistemin yerli sahiplerine bırakılacağını belirtti.
HAYALET AĞLAR TEMİZLENECEK
Deniz çayırlarının bulunduğu alanların tanınması ve tanınması amacıyla tür çeşitliliğinin ortaya çıkarılacağını, şamandıra ve çapalar için fizibilite çalışmaları yapılacağını anlatan Prof. Dr. Öztürk, balıkçıların göle bırakmak zorunda kaldıkları “hayalet ağların” olduğunu belirtti. Balık tutarken deniz dibindeki kayalara sıkıştıkları için deniz de temizlenecek. Projenin aynı zamanda kamuoyunu bilinçlendirmeyi de amaçladığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk; “İlk ve orta öğretim düzeyinde 30 okulda bilinçlendirme eğitimleri vereceğiz. Marmara’da kalan son deniz çayırlarını korumak gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur ve bunun için çaba harcıyoruz” dedi.
“DENİZ ÇAYIRLARINA YÖNELİK FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI ÖNEMLİ”
Gamze Yalçın, toplantıda yaptığı konuşmada, TÜDAV’ın 26 yıldır denizlerimizin korunması için bilimsel bir ağ oluşturduğunu, ekolojik durumun izlenmesinden sorunların tespiti ve çözüm önerilerine kadar birçok maliyetli proje ve çalışmaya imza attığını belirterek, şunları söyledi: “Artık denizlerimizin geleceği için deniz çayırlarının korunmasıyla da ilgileniyoruz.” Özellikle birlikte çok değerli bir yolculuğa çıktık. Denizlerimizin oksijen deposu olan deniz çayırları, kirlilik ve bilinçsizlik nedeniyle günümüzde oldukça azalmıştır. Gezegenimizin akciğeri olan ormanlarımızı korumak, gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için ne kadar önemliyse, deniz çayırlarını da yaşatmak o kadar önemli. “Deniz çayırları denizlerin akciğeridir çünkü oksijen üretme kapasitesine sahiptirler ve deniz canlılarına yaşam ortamı sağlarlar. Bu konuda yapılacak çalışmalarda deniz çayırları konusunda toplumdaki farkındalığın ve bilincin arttırılması projenin kendisi kadar önemlidir. konu” dedi.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne katkı sağlamak amacıyla iş planlarında sürdürülebilirliği en üst düzeyde ve stratejik öncelikler arasında gördüklerini belirten Yalçın, 14’üncü madde ‘Suda Hayat’ başlığı altındaki hedeflerin önemine dikkat çekti. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz için. Bu amaçla bilimsel bilginin artmasına ve araştırma kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı ana hedeflerinden biri haline getirdiklerini belirten Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle TÜDAV’ın 3’üncüsünü düzenlediği Marmara Denizi 2022 Sempozyumu’na ev sahipliği yaptık. Yapımcılığını Savaş Karakaş’ın yaptığı, ilk olarak müsilajın Akdeniz’deki canlı yaşamına etkilerini konu alan “Bir Umut Marmara” belgeselinin yapımcılığını üstlendik. bölgenin anlatıldığı ve analiz önerilerinin sunulduğu, ardından geçtiğimiz günlerde ilk bölümü yayınlanan “Sudaki” adlı belgeselin ardından “İzler Derin Mavi” belgeselini gerçekleştirdik. Bir yandan da israfın önlenmesine de katkı sağladık. Deniz kirliliğini azaltacak yatırımların finansmanı amacıyla “Denizleri Koruyalım Kredisi”ni hazırlayarak, denizlerimiz için değerli bir kirlilik kaynağı olduğunu ortaya koyduk. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü ile işbirliği yaptık. Türkiye’de ilk defa kullanılan insansız su altı planör planör cihazı Sea Explorer’ın kullanımına sunuldu. Önümüzdeki dönemde de denizlerimizin ve biyolojik çeşitliliğimizin korunması konusunda sorumluluk almaya devam edeceğiz.”
1 METREKARE GÜNDE 14 LİTRE OKSİJEN ÜRETİR
Posidonia oceanica deniz çayırları Akdeniz’de, sıcaklığın 11 ile 29 derece arasında, tuzlu ve saf sularda, 0 ila 45 metre derinlikte yayılış göstermektedir. Bu çiçekli bitkiler fotosentez yoluyla suyun oksijenle zenginleşmesini sağlar; Uzun yaprakları, yatay olarak uzanan gövdesi ve kökleri ile sudaki askı yüklerini ve çökelmeyi tutar ve dip hareketlerini düzenler. 1 metrekarelik alanı kaplayan Posidonia oceanica deniz çayırları günde 14 litre oksijen üretebiliyor; 1 hektarı yılda 1024 ton karbon tutabilmektedir.